O bir tarihçi... Hem de çok verimli bir tarihçi... Daha ilk kitaplarından beri takip ettiğim bir dost... Önceki kitapları Dünyayı Değiştirmek, Mandacılığın Mantığı, Misyonerliğin Misyonu ve Umutlar Uyanırken'i de büyük keyifle, ibretle, dikkatle okudum. Oktay Fakıoğlu, beşinci kitabı Tarihe Takılanlar ile yine göz doldurdu. Çünkü, o tarihi sadece geçmiş zamanlara ait belgeleri ve bilgileri toplamak olarak anlamıyor. Onun tarihçiliğinde sadece dün yok, bugün ve yarınlar var. Dün yaşadıklarımızla, bugün yaşadıklarımız arasındaki ilgiyi son derece etkili bir şekilde kuruyor. Dün ile bugün derken mesajlar ve dersler ise hep yarınlara yönelik... "Varlığımız Türk Milletinin varlık ve beka davasıdır." ilkesinden yola çıkan Oktay Fakıoğlu, kitaba Atatürk'ün çok önemli bir sözünü alıntı yaparak başlamış: "Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep aynı ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır." Atatürk burada ırk derken nasıl ki milleti tarif ediyorsa Fakıoğlu da Türk kavramını Ziya Gökalp gibi sosyolojik bir temele oturtuyor.
Kitapta "Sarıkamış'ın anlattıkları", "Ölerek Özgürleşmek", "Türkiye'nin Batı Sorunu", "Ne istiyorlar", "Batı Empati yapar mı?", "Bir Barış Projesi", "Herkesin Bir Hayali Varken" ve "Tarihe Takılanlar" bölümleri var.
Batı Emperyalizmini, Rusyanın Yayılmacı Politikasını, Tanzimattan bu yana Türk aydının durumunu, Kıbrıs Meselesini, Ermeni Meselesini, Kürt Açılımını Irak'taki, Afganistan'daki, Gürcistan'daki, Acaristan'daki gelişmeleri Oktay Fakıoğlu tarihi bir perspektif içinde çok nefis ele almış. Büyük Ortadoğu Projesi için söyledikleri ise çok çarpıcı... Fakıoğlu, hiçbir meseleye yüzeysel bakmamış.Kendisi sonuçlar çıkarıyor ama okuyucuya da bir düşünme alanı bırakıyor.
Tarihi sadece sıradan bir geçmiş değil, ibret alınması gereken bir bilgi ve tecrübe yumağı olarak tarif eden yazar. Ortada sorunlar varsa demek ki bu kadar tekerrür hiç de normal değil diyerek tarihten ders alınmadığına işaret ediyor.
Yorumlar
Yorum Gönder