NASREDDİN HOCA’NIN MEZARI KAYSERİ’DEDİR /Halit ERKİLETLİOĞLU

Bilindiği gibi ismi insanlığa mâlolmuş kişilerin haklı olarak sahipleneni de çok olur. Bunlara örnek olarak Battal Gazi’yi, Yunus Emre’yi, Zeynel –Abidin’i İmr-ül Kays’ı ve bir çoklarını sayabiliriz. İnsanlar üzerindeki manevî etkileri devam eden bu üstün kişilerin Anadolu’nun çeşitli köşelerinde mezar veya makamları olduğunu görürüz.
Ünü ve mizahî ustalığı Türkiye’yi aşmış ve Dünya’ya mâlolmuş bulunan Nasreddin Hoca’da aynı sahiplenme duygusu ile Anadolu halkının gönlünde mümtaz bir yer tutmuştur.
Uzun bir zamandan beri Konya Akhisar halkının sahiplendiği ve hayalî bir türbe yaptırttığı Hoca’ya bu sefer de Sivrihisarlıların sahiplendiği Zaman Gazetesi’nin 17.07.2003 tarihli sayısından öğreniyoruz. Habere göre Eskişehir Anadolu Üniversitesi kazı çalışmalarına da başlamış. İyi hoş ta kazı yapılarak hangi neticeye ulaşılır bilmiyorum. Yani diyelim ki bir mezar bulundu veya bir takım kemiklere ulaşıldı. Bunların üzerinde ben Nasreddin Hoca’nın kemikleriyim mi yazıyor? Yoksa Hoca yaşarken doku örneği aldılar da şimdi DNA testi filân mı uygulayacaklar?
Değerli okuyucular bunlar komik haberler ve tarihi zorla değiştirme gayretleridir. Tarihin gerçek ana kaynakları, Vak-a nuvislerin kendi çağlarındaki yazdıkları belgeler, sikkeler, kitâbeler ve mezar taşlarındaki bilgilerden oluşur.

İşte size Nasreddin Hoca’nın mezarının Kayseri’de olduğuna dair gerçek bir belge sunuyorum. Bu da bizzat Nasreddin Hoca’nın Mezar taşıdır. Bu taş, 1993 yılında yazdığım “Kayseri Tarihi” kitabının 164.sayfasında orijinal fotoğraf ve tercümesi ile neşredilmişti. Daha sonra Sn. Abdullah Satoğlu, Beyazşehir Dergisinin 4.sayısında bir kere daha konuyu işledi. Son olarak da Sn. Mustafa Işık “Kayseri’de Mimarî Eserlerde Geçen Ayet ve Hadisler” isimli kitabının 141.sayfasında geniş yer verdi.
Nasrettin Hoca'nın Kayseri'de bulunan mezar taşı

Kayseri Müzesi’nin deposunda bulunan ve 1456 envanter numarası ile kayıtlı olan bu mezar taşı, lahit tipli olup, beyaz kalkerden yapılmıştır. Selçuk sülüsü ile yazılıdır. 1.08 X 0.24 m ebadında ve ayak ucu taşı kırılmış iki kuşak halinde yazılmıştır.
Üst sırada; “ Bu kabir; rahmetli, bağışlanmış, mübarek ve şehit Nasreddin Hoca (kırıktır) nındır. 611 (1214) yılının safer ayında ölmüştür.” yazılıdır.
Alt sırada ise; “Tevbe suresinin 21 ve 22.ayetleri ile “Allah elçisi –salât ve selam üzerine olsun – buyurdu ki; Dünya, âhiretin tarlasıdır.” Hadisi şerifi vardır.
Ne yazık ki Kayseri’de hangi türbeden getirildiği bilinmeyen bu mezar taşındaki halkın bugün dahi kullandığı “Nasreddin Hoca” isminin taşta mevcut olması, ölüm tarihinin 1214 olarak Selçuklular zamanına rastlaması gibi net ifadeler gösteriyor ki Nasreddin Hoca Kayserilidir ve mezarı da Kayseri’dedir.
Bugün zekâları ile tanınan Kayserililerin Nasreddin Hoca gibi nüktedan bir süper zekâyı çıkarmalarından doğal ne olabilir. 

Yorumlar