Abdullah AKAY: “‘Yaşam Irmağı ‘adlı kitabımı 2012 de yayınlamak istiyorum”

Yaşamın en etkin ögesi yazıdır. Tarih boyunca insanlar duygularını, sevinçlerini, kederlerini, isteklerini kayalara mağaralara duvarlarına tabletlere mağaralara yazmışlardır. Kimi resimle yazmış kimi de değişik işaretlerle. Edebiyat dil ile yazının içinden çıkmıştır. Duygu ve düşüncelerin güzel anlatım arzusuyla oluşmaya başlamıştır. Dil ve yazı birlikte gelişmiş ve edebiyat doğmuştur. Gazeteler ve dergiler edebiyatın ekin tarlalarıdır. Dergi ve gazeteyle gelişen anlatım ve iletişim paylaşımı kitaplara yansımıştır. Gazete ve dergisiz edebiyat olmaz. Şimdi bu ikiliye internet yazışmaları ortak olmuştur. Bu da çok etkin bir oluşumdur.
Kayseri’deki sanat ve kültür etkinlikleri; uzun süredir Kayseri’de bulunmadığım için kültür ve sanat etkinliklerini takip edemedim ve iletişim de olmadı. Bu nedenle değerlendirme yapamayacağım.
Yazı Hayatıma Başlangıç: Altmış beş yıldır süren bir yazın yaşamım var yazamaya gençlik yıllarımda Kayseri’de başladım. Yazmayı hep sevdim okuyarak dolan yazarak boşalan bir insanım  Sayısını bilmediğim bir çok gazete ve dergide yazı ,şiir, makale ,hikaye ve denemelerim köşe yazılarım yayınlandı.
Çorlu ‘da Atayol ,
Ankara’da  Barış ve Ekonomik Yorum
İstanbul ‘da Çengelköy ve Yavuztürk Haber gazetelerinde köşe yazıları yazdım, halen devam etmekteyim.
Yazın yaşamımın etkileri:
 Yazın yaşamı beni  hep olumlu etkilemiştir . Bir çok dostlarım oldu .İnsan sevgisi ile hep güzelliklerin iletişimi içinde oldum .Yazmak beni mutlandırıyor dolu dolu bir yaşam sunuyor.

Ülkemizin kültür ve sanat yaşamında aldığı mesafe bana göre yeterli değildir. Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine kültür ve sanatla ulaşabiliriz.

Önemli bir ANIM
Yıl 1969 Tatvan’da askerlik görevimi yapıyordum inzibat subayı idim. Bir açık jeeple  Eleaman dağlarının arasında bir yolda ilerlerken yaşlı yolda yürüyen bir hanım gördüm. Türkçe bilmiyordu. İşaretle gideceği yeri sordum sonra kendisini jeepe aldım. Yanımda iki silahlı asker vardı. O yolda on kilometre kadar gittik bir mağara göründü köye ulaştık ki yaşlı teyze orada inmek istedi. indirdik elinde bir sepet vardı üzeri beyaz bezle örtülüydü sepeti bana vermek istiyordu, örtüyü açtı  çinde mısırlar vardı tarladan toplayıp torunlarına götürüyordu tabii ki. Elini öptüm sepeti almadım. Sonra yakama yapıştı gelmemi istedi, meraklanmıştım  hemen oradaki bir mağara eve vardık . Çocuklar ve kadınlar çıktılar sonra bakır taslarla ayran getirip ikram ettiler el sallayarak oradan ayrıldık o günü hiç unutamam.
Şimdilerde yaşam öykümü yazmaya başladım bir de yeni ve son şiirlerimin yer aldığı ‘Yaşam Irmağı‘ adlı kitabımı 2012 de yayınlamak istiyorum.

Yorumlar