KUTLAMA MI,
HIRISTİYANLAŞMAK MI?
Hasan TÜLÜCEOĞLU
İnsanların
çoğunluğunun sigara içmesinden hareketle sigara içmek iyi ve güzeldir denilebilir
mi? Aynı şekilde toplumda içki tüketiminin yüksek oranda olmasına bakılarak
içki içmek bir zorunluluk ve gereksinimdir genellemesi yapılabilinir mi? Örnek
olarak son din İslam dininden önce gönderilen peygamberler ve onların insanları,
getirdikleri dinlere davetlerine rağmen toplumlarca pek rağbet görmemelerinden
hareketle peygamberlere rağbet etmeyip putperestlikte ısrar eden insanlığın bu
batıl ısrarlarında haklı olduklarını söyleyebilir miyiz? Asırlarca insanların
çoğunluğunun putperest olmaları putperestliği geçerli ve meşru kılar mı?
Bu örneklerden
hareketle çoğunluğun yaptığı geçerli ve doğrudur önermesini çıkarabilir miyiz?
Bu çıkarsama
doğru kabul edilirse son yüz, yüz elli yıldır batı kültürünün bize dayattığı
yılbaşı kutlaması adına Hıristiyanlık ritüellerini yapmamız da doğal ve doğru
kabul edilecektir. Böyle düşünüyor ve bunu gayet doğal görüyorsak bir sorun yok
demektir. O zaman hep azınlıkta kalmış peygamberler konumundaki az sayıdaki
insanların inanç ve düşüncelerine bakmak gerekir.
Ben kendimi
toplumun bu çok az kesiminden biri olarak görüyorum. Genlerimde yılbaşı kutlama
serenomisine rastlamıyorum. Çok net izlediğim ve hatırladığım babaannemin
dünyasında yılbaşı kavramının izlerine kesinlikle rastlamadım. Ama bir çok
İslam dini düşünce inanç ve ritüellerini gördüm. Yılbaşını koca bir Anadolu
insanları genlerinden ve geçmişlerinden değil de tüm evlerdeki meşru öğretici
ve yönlendirici cihaz televizyonlardan öğrendiler. Birazda okul kitapları ve
televizyondakilere benzer öğretmenlerden.
Babaannemin,
babamın ve annemin yılbaşına hiç sıcak baktıklarını hatta kabullendiklerini
hatırlamıyorum. Yalnız yılbaşında çekilecek bilet bir çok Anadolu insanının
yoksulluktan kurtuluş umuduydu. Yetişkinliğime doğru çevremde yılbaşı demek
televizyondaki eğlence programlarını özellikle gece on ikiden sonra çıkan dansözü
izlemek demekti. Ortaokul ve lisede din kültürü ve bazı dindar
öğretmenlerimizin yılbaşı öncesi uyarıları benim yılbaşına dini kaygılarla
soğuk bakmamı ve uzak kalmamı sağladı. İnanıyorum onların bu uyarıları benim
gibi bir çok öğrenci üzerinde etki etmiştir. Sonra aynı din kültürü öğretmeni
olarak ben onlar kadar kesin ve net şekilde öğrencilerimi uyaramadım. Çünkü
toplumun genelinde doğal olarak kabul edilen yılbaşı ve kutlamasını reddetmemin
öğrenciler üzerinde etkili olacağından endişeliydim. Onlarla arama onlarca çağ dışılık
mesafesi koymak yerine biraz daha esnek uyarılarda bulunabiliyordum. Zira
zihnimin bir yerine çoğunluğa uymanın gerekliliği ve bir şeyi çoğunluk
yapıyorsa bunun zorunlu olarak meşruluğu anlayışı yerleştirilmişti. Birde dini
verilerin önümüze koyduğu ‘sürüden ayrılanı kurt kapar’ uyarısını eklerseniz
topluluktan uzak kalma, en kötüsü dışlanma endişelerinin ne boyutlarda insanı
etkilediğini düşünebilirsiniz.
Öyleyse bir
yanlışın toplumun tüm kesimlerince işlenmesi o yanlışı doğru ve meşru kılar mı?
Başa dönersek asırlar boyu insanların peygamberleri reddedip inançsızlık ve
putperestlikte ısrar etmeleri inançsızlığı ve putperestliği doğru ve meşru
kılar mı? Öncelikle buna bir cevap bulmak gerekir.
Benim mantık
kavramlarıma göre çoğunluğun bir yanlışı yapması onu doğru kılmaz. Ama zaman ve
asırlar içinde yanlış bir davranış nesillere doğru ve meşru imiş gibi
aktarılır. Gelecek nesiller etkileşimden dolayı bunu bu şekilde algılar ve
kabullenir.
Tek kanallı
siyah beyaz televizyonlarda yılbaşı programlarını izlemekle başlayan toplumun
yılbaşı kutlaması bugün Hıristiyanlık dininin sembol ve ritüelleri olan çam
ağacı, noel baba ve alkol tüketimiyle devam ediyor. İşin toplumsal boyutu televizyonda
yılbaşı gece yarısı dansöz izlemekle sınırlı kalmadı. Bir Hıristiyan aile gibi
evlerimize çam ağaçlarını ve noel babaları ve şatafatlı içki şişelerini almaya
başladık.
İşin garibi
dindar insanlar da eskisi gibi yılbaşı kutlama tepkilerini kaybettiler. Onlarda
çocuklarını üzmemek için farkında olmadan Hıristiyanlığın sembolü olan noel
şapka ve süslerini, çam ağaçlarını evlerine almaya başladılar.
Elbet
kutlamalara karşı değiliz. Kutlanılacak bir şey varsa kendi dini ve kültürel
değerlerimizle gayri meşruluğa kaçmadan kutlanmalıdır. Güçlü batı kültürü tüm
dünyaya yılbaşını kendi kültür kutlamalarını dayatarak kutlatıyor. Müslüman
toplumlar açısından Müslüman biri olarak bu dayatmada dini sakıncalar görüyorum.
Tekrar
hatırlatıyorum yanlışın çoğunlukça yapılması onu meşru kılmaz ama nesillere bu
yanlış doğru ve meşru bir şey olarak aktarılır. Hıristiyanlık ritüelleriyle
kutlanması devam eden yılbaşının sonraki nesillerdeki yansımasını varın siz
hayal edin!
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSayın Hocam,
YanıtlaSilYazınızı ilgi ile okudum. Yüreğinize sağlık. Sizinle aynı endişeleri taşımakla birlikte, şükürler olsun ki yılbaşı kutlamalarını yapanlar bunun islami bir akide olmadığının ayırdında ancak dinimize yerleşmiş o kadar çok yahudi, hırıstiyan ve putperest vb. adetleri var ki bunları ayıklayabilsek sanırım yeter de artar.
Sağlıkla kalınız.
Saygılarımla.