Bir Hikâyemiz Var / Mehmet Nuri Yardım


Bir Hikâyemiz Var

Mehmet Nuri Yardım

 


         Hikâyemiz bir kış günü, eskilerin Bâbıâli dedikleri Cağaloğlu semtinde başladı. Kafaları, yürekleri ve gönülleri ortak paydada buluşan bir avuç insan, idealleri için bir han odasında buluşmuştu. Topu topu 7 kişiydiler. Aralarında Şerif Aydemir, Muhterem Yüceyılmaz, Yusuf Dursun, Bestami Yazgan ve Mehmet Nuri Yardım da vardı. Karar verdiler. Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’ni kurdular. Amaç, edebiyatımızı, dilimizi ve sanatımızı araştırmak, medeniyetimizi yaşatıp geleceğe taşımaktı.

         Kollar sıvandı, hazırlıklar yapıldı ve her hayırlı işe başlandığı gibi “Bismillah” denildi. Tarih 4 Mart 2008’di… O gün bugündür ESKADER diye bir rüzgâr esiyor. Bizim ruhumuzdan esintiler taşıyan, öz kilimlerimizin dokunduğu, iklimimizin hissedildiği bir kutlu çatı bu. ESKADER olarak yapılan faaliyetlerin başında “Bâbıâli Sohbetleri” geliyor. 150 civarında haftalık toplantı yapıldı bugüne kadar. Her Perşembe akşamı Timaş Kitap Kahve’de beyin fırtınası esiyor. Sanatımızın, edebiyatımızın, tarihimizin, dilimizin, tefekkürümüzün çeşitli meseleleri konuşuluyor. Müzakereler yapılıyor. Bu toplantılara, “Marmara Kıraathanesi” örnek alınarak başlanmıştı. Şimdi “Bâbıâli Sohbetleri” model alınıyor. Fatih Ağaç Kültür Merkezi’nde aynı rüzgâr cumartesi akşamları esiyor. Sırada Üsküdar var…

         Altunizade Kültür Merkezi’nde ulu çınarlarımız, usta şairlerimiz için geceler yapıldı. TZT Kültür Merkezi’nde, Topkapı’da “anma” ve “saygı” toplantıları gerçekleşti. Hedef, dünü geleceğe taşımak, “kökü mazide olan âti olmak”tı. Üsküdar’da, Beyoğlu’nda, Zeytinburnu’nda ve Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde dostlar ulvî gayeler için buluştu. Birlikten güç doğardı. Başka kuruluşlarla da müşterek faaliyetlere imza atıldı. Aynı gayeler uğruna çırpınan, aynı hedefe yürüyen müesseselerle ortak çalışmalar yürütüldü. Çok elin uzandığı hizmetler muhteşemdi, göz kamaştırıcıydı. Kitap mukaddesti bizim inancımızda. Her yıl Ramazan ayında düzenlenen Beyazıt Kitap Fuarı’nda “kitap kültür sohbetleri” yapıldı. İrfan sahibi münevverlerimiz, maziyi, değerlerimizi, yitirdiklerimizi, eski İstanbul’u ve unutamadıkları Ramazanları anlattılar.

         ESKADER gençleri asla ihmal etmedi. Onlar için kurslar düzenlendi. Senaryo, karikatür, Türkçe ile Yazı ve Editörlük dallarında açılan kurslar, gençlerimizin yoğun ilgisiyle karşılandı. Eğitimimiz kökleşerek, derinleşerek devam ediyor. Ayrıca yazmayı seven gençlerimiz için Bizimsemaver.com sitesi kuruldu. İnternet medyasında var olmanın gerekliliğinin farkındaydık. Sanatalemi.net sitesinde kültürümüzün, sanatımızın nabzı attı. Her gün yenilendi, 40’a yakın köşe yazarı gündemi takip etti. Ardından Medeniyetimiz.com geldi. Peşinden Eskader.net. İrfanımıza zerre kadar katkıda bulunmuş herkes hatırlandı, bir vesile ile yâd edildi. ESKADER birleştirici, bütünleştiriciydi. Dar bakışlardan uzak, geniş ufukluydu. Temel değerlerimize karşı olmayan herkese muhabbet ve dostluk eli uzatıldı.

         Her yıl tekrarlanan Sanatalemi Edebiyat Yarışmaları, genç kalemlerin zaferi ve ödüller… Artık klâsikleşmeye başlayan, her yılın sonunda merak ve heyecanla beklenen Kültür Sanat Ödülleri… Ali Emiri Kültür Merkezi, her yıl Nisan ayında bir şehrayine sahne oluyor.

Bugün İstanbul’da ve Türkiye’de bir ESKADER gerçeği var. Derneğin hizmetleri, vefası, faaliyetleri ve yoğun çalışmaları konuşuluyor. Yöneticilerinin ılımlı ama kararlı, geniş ama kuşatıcı fikirleri merak ediliyor. 

         Bir kış günü başlamıştı her şey… Yedi inanmış kişi bir araya gelmişti. Heyecanları had safhadaydı. Bir suskunluğun ardından bir karar vermişlerdi. ESKADER o gün doğmuş ve hemen adı konmuştu. Hikâyemiz henüz yeni başladı, elbette devam edecek. 7 kişiyle yola çıkılmıştı ilkin, 70’e ulaşıldı daha sonra kişi 700 olduk. Muhabbetin esas alındığı, vefanın ihmal edilmediği bu anlayış büyük tasvip gördü, şükürler olsun ki, giderek büyüyor.

         Kültür sanat dünyamızda giderek yükselen bu hareket, “mazideki” güzellikleri “atiye” taşımak isteyenlerin oluşturduğu kutlu bir gönül yolculuğudur. Şerif Aydemir ağabeyimiz Dergâh dergisine verdiği mülâkatta “ESKADER, selâmı yaymak için kuruldu.” demişti. Evet hem selâmı, hem de vefayı, sadakati, gayreti, irfanı, himmeti ve muhabbeti  kavramak ve yeniden yaymak için bir araya geldik. Şu anda yaklaşık 700 yürek, bu ulvî duygularla atıyor. Hayırlısıyla inşallah…

         ESKADER’in 2012 Ödülleri, Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde 20 Nisan Cumartesi günü saat 14.00’ten itibaren sahiplerine verilecek. Beş sergi ve bir konserle renklenecek törene Türkiye’nin tanınmış üstad sanatkârları ve kültür adamları katılıyor. Bu özge şölene sizler de dâvetlisiniz aziz okuyucular. İşte Ödül alacak olan kişi ve kurumların listesi: Ahmet Özdemir, Âmir Ateş, İsmail Güneş, Cemal Şakar, Mustafa Tatçı, Dursun Gürlek, Fuat Başar, Hasan Lâtif Sarıyüce, Hece Dergisi, Muammer Yıldız, Kitap Cafe, Mehmet Aycı, Mehmet Hişyar Korkusuz, Mehmet Özbek, Memduh Cumhur, Metin Savaş, Nil Gülsüm, Orhan Alimoğlu, Cemal Kurnaz, Günay Karaağaç, Kemal Karpat, Mehmet Genç, Nevzat Yalçıntaş, Sema Uğurcan, Semavi Eyice, Şule Yayınları, Timaş Çocuk, Turgay Anar, Yavuz Bahadıroğlu, S. Bora Seçkin, Yusuf Ömürlü.

Bir çok güzelliği birlikte yaşayacağımız ödül töreninde buluşmak, görüşmek ve hasret gidermek ümidiyle sağlıcakla kalın, hayırda kalın.

Milat Gazetesi, 16 Nisan 2013

Yorumlar