ULUSAL EGEMENLİK ve 23 NİSAN / Atiye TÜMÜKLÜ

ULUSAL EGEMENLİK ve 23 NİSAN

            Ulus: Millet.
             Egemenlik: Devlet yönetme gücüdür. Bir devletin yasama,  yürütme ve yargı güçleriyle silahlı güçlerinin  tümüdür. Bu güçleri kullanabilme, emretme, emirlerini yerine getirebilmesidir.  
            Egemenlik, bir milletin geleceği ile ilgili son sözü  söyleme ve son kararı verebilme yetkisi ve  gücüdür.
        Ulusal Egemenlik: devlet yönetme gücünün millete (ulusa) ait olmasıdır. Devleti  yönetme yetkisine sahip olanların(devlet  yöneticilerinin), bu yetkiyi ulustan almalarıdır. Devleti yönetecek kişilerin, millet tarafından seçilmesi demektir.
 
            23 Nisan: Kişi egemenliğinden ve işgalci yabancı boyunduruğundan sıyrılışın somut bir adımının atıldığı önemli bir tarihtir. Egemenliğin hükümdardan alıp, ulusa verilişidir.
             Ankara’da TBMM kurulurken ulus egemenliği esas alınmıştır. 23 Nisan’da TBMM’nin kuruluşunun yapı taşlarını; yabancı işgaline direnme kararlılığı, Samsun’a çıkış, Amasya Tamimi, Erzurum, Sivas kongreleri ve yurtta yakılan direniş meşaleleri oluşturmuştur. 
            Osmanlı Mebusan Meclisi İstanbul'un işgali ile çalışamaz duruma düşmesi ve dağıtılması Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını yeni bir seçenek oluşturmada zorunlu kıldı.  
            Ulusal egemenlik kavramından ilk kez 21-22 Haziran 1919’da Amasya Tamimi’nde söz edildi. “Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır” denildi. Erzurum Kongresi ile oluşturulan “Heyeti Temsiliye” hareketin ilk yürütme organı oldu. Sivas Kongresi’nde genişleyerek, 23 Nisan’da görev ve yetkisini TBMM’ye devretti. 
            İstanbul'un işgali üzerine Temsil Heyeti 19 Mart 1920'de yayımladığı bir genelgeyle: İstanbul'la olan tüm bağlar kesilecek. Anadolu'dan İstanbul'a gidecek her şeye el konulacak. Anadolu'daki İtilaf Devletleri subayları tutuklanacak. Ankara'da milli bir meclis toplanacak ve bu amaçla seçimler yapılacaktı.  
            TBMM, Mebuslar Meclisi'nden kaçabilen milletvekilleri ve yeni seçilen milletvekillerinin katılımıyla 23 Nisan 1920 Cuma günü 120 milletvekili ile açıldı. İlk meclisin üyeleri aydın, memur, asker, esnaf, din görevlisi, çiftçi, aşiret reisi gibi çeşitli meslek gruplarına mensup, çeşitli düşüncelere sahip insanlardı Ancak bütün bu farklı meslekten görüş ve düşünceden insanlar, tek hedef olan Misak-ı Milli'yi gerçekleştirmek için birlik ve beraberlik halindeydiler 
            1921 Anayasası kabul edilene kadar bu maddeler yürürlükte kaldı. 1921 Anayasasında “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir “ ilkesi yer aldı. Ulusal kurtuluş savaşı esas olarak Türk milliyetçilerinin damgasını taşımakla birlikte, Türk olan ve olmayan unsurların anti-emperyalist birliğini temsil ediyordu. Bunun sonucunda Türk Devleti yerine “Türkiye Devleti” ibaresi konmuştur. 
            23 Nisan ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI , TBMM'nin açılışının birinci yılında “23 Nisan Millî Bayramı” adıyla kutlandı. Hâkimiyeti Milliye bayramı ise saltanatın kaldırıldığı gün olan (1922) 1 Kasım’da kutlanmaktaydı. 23 Nisan 1927’den itibaren Çocuk Esirgeme Kurumu ile işbirliği Atatürk’ün himayesiyle iki bayram birleştirilerek kutlanmaya başladı. 1980’den itibaren "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adını aldı. 
            Dünyada çocuk bayramı yapan ilk ülkeyiz. İlkin Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı.   
            23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayram 1927'deki ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından etkinleştirildi. Arabalarından birini çocukların emrine verdi. Cumhurbaşkanlığı Bandosu'nun konseri, Cemiyetin Ankara’daki binalarından birine Çocuk Sarayı adı ve burada düzenlenen baloya çocuklar (İsmet İnönü’nün) katıldı. 
            1929’dan itibaren 23-30 Nisan haftası "çocuk haftası" oldu.
            1978’den itibaren TBMM törenlerine çocukların katılımı sağlandı.
             1980'de de bütün illerden gelen çocuklarla "Çocuk Parlamentosu" oluşturuldu.
             1979 yılını UNESCO Dünya Çocuk Yılı olarak duyurdu. Aynı yıl TRT dünyanın bütün çocuklarını kucaklamayı amaçlayan bir proje hazırlandı. 1979 yılından sonra TRT, Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği adıyla uygulamaya kondu. 
            Atatürk Cumhuriyetin müjdecisi olan 23 Nisan’ı çocuklara armağan etti. Çünkü çocuklar gelecektir. Ülke ve ulusun geleceğine önem, çocuklara verilen önemle eş değerdir.
            Tüm çocuklara haklardan eşit faydalandığı bir ortam yaratmak, beslenme, spor, eğitim ve sağlıkta, gençlere iş olanakları sağlamak tüm zamanların hedefi olmalıdır. Yoksa 23 Nisan’da çocukları birkaç dakikalığına makam koltuklarına oturtmak, sembolik ve göstermelik davranıştan öte gitmez.
            Son günlerin tartışılan konular arasında yer alan bu kavram sahip çıkmak, Cumhuriyet geçmişini iç ve dış güçler tarafından karartılmasına engel olmak, koruma, geleceği garanti altına almak için de savunmak gerekir. Cumhuriyete bağlı olanların asıl görevi bu olmalıdır. Bu konuda en iyi rehber Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİDİR.
            Geçmişe dönüp kazanmanın zorluğu ulusça unutulmayalım. Unutmuşlara anımsatalım. Kazanmak kadar kazanımlara sahip çıkmak, toplum geleceğinin olmazsa olmazıdır.       
ATİYE GÜNER TÜMÜKLÜ                                           2013 TORBLI-İZMİR

Yorumlar