BİR EDEBİYAT SÜRGÜNÜ( HALİL CİBRAN) / Atiye TÜMÜKLÜ


BİR EDEBİYAT SÜRGÜNÜ( HALİL CİBRAN)                                                        
"Baskıya başkaldırmayan kişi, kendine karşı adaletsizdir."
"Unutmayın; meşe ile çınar birbirlerinin gölgesinde büyümezler..."
"Bir adam bir düş gördü ve uyandığında yorumcuya giderek düşünü kendisi için yorumlamasını istedi. Yorumcu adama dedi ki, bana uyanıkken gördüğün düşlerle gel ki anlamlarını söyleyebileyim. Uykunun düşleri ne benim bilgeliğime aittir ne de senin imgelemine.”Gezgin      “Sırtını güneşe çevirirsen, gölgenden gayrı bir şey göremezsin.”
“Beşeri kanunları yalnızca iki kişi çiğner; deli ve dahi. Bu ikisi, Allah’ın kalbine en yakın insandır.” : HALİL CİBRAN                                  

               (1883-1931) Lübnan asıllı, ABD’li felsefe yazarı, romancı, şair ve ressam. Kendi halkından çok batılılar tarafından tanınmış, eserleri büyük yankılar uyandırmıştır. Mehcer edebiyatının da öncüsüdür. Şiirleri 20'den fazla dile çevrilmiş, çizimleri ve tabloları dünyanın en büyük kentlerinde sergilenmiştirYaşamının son yirmi yılını ABD'de geçiren yazar, eserlerini İngilizce yazmıştır. 
Kendisine “Bir dağın değil, bir şiirin ismidir”dediği memleketlisi Maalouf, onun ülke sürgünlüğünün yanında edebi anlamda da sürgün olduğunu, hep palto altında okunan bir yazar olduğunu söyler.                                                                                                                        
            Amerika’nın 28. Başkanı olan Woodrow Wilson göre: “O, Batı’yı kasıp kavuran ilk Doğulu fırtınadır. ”                                                                                                                                   
             60’lı yıllardaki özgürlük rüzgârlarının beslendiği kaynaklardan biridir. “Prophet”(Gezgin) adlı eseri 1923’ten beri ABD’nin en çok satanlar listesine İncil’in ardından ikinci kitap olmuştur.Shakspeare, Lao Tze’yle beraber en çok okunan 3. Şairdir. Elvis Presley’ sıkı hayranıydı. Konserlerinde “Ermiş”in binlerce kopyasını dağıttığı gerçektir.                    
        1920’lerin sonlarına doğru “Yeryüzü Tanrıları” isimli eserini yazdığı dönemde, bir gece kar yağıyorken, dışarıda yazmak ister. Central Park’a gider. Yanına gelen polisler Cibran’a nereli olduğunu sorduktan sonra, bir tanesi “Sizin oradan bir yazar var, ne zaman kitapları evime girdi, eşim bana itaat etmeyi bıraktı. Artık benimle tartışıyor. Adı Halil Cibran’dır. Hiç duydun mu bu adamı” der. Cibran da “evet” der.
         Mehcer Edebiyatı’nın kurucularından olan Cibran, Amerika’da kendisi gibi Arap olan edebiyatçı ve sanatçılarla birlikte “Golden Circle” yani Altın Halka isminde Arap birliği kurmuştur. Fakat birliğin çalışmaları, toplantıları uzun soluklu olamamıştı. 
           İlk ve karşılıklı aşkı olan Selma Karamy ile yaşadığı yasak aşkın son perdesinde sevgilisinin mezarına kapanıp ağlayan Cibran’ın aşkları da kendine özgüydü. 1912’den ta ki vefat ettiği tarih olan 1931’e kadar, kendisi gibi bir Arap edebiyatçı olan Nasıra doğumlu Mey Ziyade ile büyük bir aşk yaşadı. Her ikisi de bir araya gelebilecekken ne birbirlerinin sesini duymuşlar ve ne de bir kez olsun bir araya gelmişlerdir. Zahiri anlamda sadece mektuplarla olan iletişimle yetinmişlerdir.                                                                                                                       
               William Blake’ye olan edebi benzerliğiyle anılan Cibran, 1908 - 1910 yılları arasında, hemşerisi ve dostu olan Youssef El-Hoveyyik’le Paris’e gelmiş Rodin’le tanışmıştır Bu süreçteNietzsche’nin de eserleriyle tanışmış ve ondan çok etkilenmiştir. Daha sonra bu etkilenmeyi “Nietzsche, kelimeleri ağzımdan çalmış” diyerek ifade edecektir. Bu iki özel insanın aynı rahatsız bir ruha sahip olduğu, hayatlarını sıkıntı ve hastalıklarla boğuşarak geçirmeleri bir başka ortak noktalarıdır. 
            “Mutlu bir çocukluk geçirmiş kişi, edebiyatçı olmaz,” Diyen Hemingway gerçeği Cibran’da da karşımıza çıkar. Babasıyla yaşadıkları sorunlar neticesinde çok küçük yaşlarda annesiyle Boston’a gelmek zorunda kalışı, hayatının hiçbir döneminde düzenle bir aile yaşantısına sahip olmamıştır. Ne evlat ve ne de aile babası olarak.
              “Bence bir hastalığın en iyi tedavisi inzivadır,” diyerek yalnızlığı çok sevmiştir Kimi öykülerinde işlediği gibi “reenkarnasyon” düşüncesine uzak değildir.                                                       
             48 yaşında gözlerini yumduğunda geride yüzlerce tablo ile sekizi İngilizce, sekizi de Arapça yazılmış olmak üzere tam 16 eser bıraktı. Hep bir şiire benzettiği Lübnan’da yaşamak, Quadicha Vadisi kenarında, sedir ormanlarının çevirdiği ve içerisinde İştar ile Nasıralı İsa’nın resimleri olan tapınaklara yakın bir evde münzevi bir hayat sürmek isterdi. Ne yazık ki sürgün hayatı vefatından sonra da devam etti. Cenazesi Mar Sarkis Manastırına gelmeden önce birkaç sene başka kiliselerde bekletildikten sonra, buraya getirilebildi.“Gözlerinizi kapayın ve bakın etrafınıza, beni göreceksiniz, ben yanınızdayım.”cümlesi bulunan mezarından çalınan kemikleriyse bulunamamıştır. Lahti çalmasınlar diye yere zincirlenmiştir.
              Eserleri: Kırık Kanatlar, (ilk aşkını anlattığı) Haberci, Gezgin, Deli, Prophet Türkçeye“Ermiş” ve “Nebi” isimleriyle çevrilen kitabındaki El-Mustafa, Hz. Muhammed’i işaret ettiği iddia edilir. Kitapta Kuran’ı ve İncil’i anımsatacak çok malzeme vardır. “Göğsümün bir yanında İsa, diğer yanında ise Muhammed oturur,”demesi bu yüzdendir. Ermişin Bahçesi (Ermiş’in devamı)İnsanoğlu İsa, (İsa’yı insan olarak farklı bir açıdan ele alır, her pasajda farklı bir insanın ağzından anlatır. Dünya Tanrıları, Asi Ruhlar, (Doğu’nun arabesk kadercilik üzerine kurulu ve adaletten uzak tavrına bir başkaldırı niteliği taşır) Kum ve Köpük Avare, Gönül sırları (derleme),Aforizmalar, Gece ile Sabah Arasında ... 
          Günümüzde gerçeği seslendirdiğinden kuşku duyulmayan Cibran’ın eserleri, Mısır’da satılması yasaktır. Oysa ruhu ve gönlü Doğu’nun erdeminden, hikmetinden nasiplenmek isteyenlerin beslenebilecekleri kaynaklardan birisi olduğu ve olacağı kesindir.         
  ATİYE GÜNER TÜMÜKLÜ                2013 TORBALIİZMİR

Yorumlar