Mankurt: Mankurt, öz köküne yabancılaşan bir mankafadır.
Mankurt, düşmanları tarafından bedeni ve ruhu, maddi ve manevi varlığı esir alınmış, zincire vurulmuş, köleleştirilmiş, millî ve dinî hafızası silinip onun yerine düşmanının kültürel değerleri doldurulmuş, öz benliğini kaybetmiş bir saman çuvalıdır.
Mankurt, düşmanlarının yaptığı operasyonlar sonucu tarihini, atalarını, kültürünü, dilini, dinini, kimliğini, milliyetini unutur, düşmanı onun zihin ve ruh dünyasını yeniden inşa eder. Öz benliğini ve millî kimliğini kaybeden mankurt, efendi edindiği düşmanını çoğu zaman da tanrı beller ve onun robotlaşmış bir kölesi olur.
Mankurt, düşmanının emirleri doğrultusunda kendine ait ne varsa tamamını yok eder, milletini öldürür, düşmanına tapar.
Mankurt, kendisi ölmeyecek kadar az bir gıdaya kanaat eder, ömrü boyunca efendi edindiği düşmanının malını mülkünü, kârını, şirketlerini, bankalarını, lüks yaşama şartlarını korur, düşmanının gönüllü propagandacısı olur.
Mankurt, düşmanları tarafından kuklalaştırılmış, içi boşaltılmış, yaşama amacını kaybetmiş ya da hayat gayesinin sadece düşmanına hizmet etmek olduğuna inandırılmış, efendi edindiği düşmanın çıkarlarını korumak için kendi öz anasını, babasını, kardeşini gözünü kırpmadan öldürebilecek kadar kalpsiz, vicdansız, ruhsuz, duygusuz bir et yığınına döndürülmüştür.
Cemil Meriç’ten adı konmamış bir mankurt tarifi: "Ne Batıyı tanıyoruz, ne Doğuyu... En az tanıdığımızsa kendimiziz. Biz müslümanlığından, doğululuğundan, Türklüğünden utanan, tarihinden utanan, dilinden utanan şuursuz bir yığın haline geldik.."
Bir de benden: “Mankurt, Türk düşmanlarının Türk’e Türk düşmanlığı propagandalarını ilahî bir vahiy gibi dinleyip kutsal bir ayet gibi kalbine nakşeden, bunları huşu içinde derleyip bir muska gibi boynunda taşıyan ruhsuz, şuursuz, milliyetsiz, kimliksiz, kişiliksiz, vatansız, geçmiş hafızası silinmiş, gelecek hayali karartılmış bir iskelet, Amerika’nın, Avrupa Birliğinin, Ermenicilerin, Kürtçülerin ensesine oturup yularından tutup istediği yöne çektiği bir zavallıdır.”
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ten mankurtluğa karşı önlem: "Görecekleri tahsilin hududu (eğitimin sınırı) ne olursa olsun, yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin istikbaline (geleceğine), kendi benliğine ve millî an'anelerine (geleneklerine) düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir."
Kitabın İÇİNDEKİLERi:
1. Günümüzün Mankurtlaştırılmış Türklerine Cengiz Aytmatov Uyarısı
2. Türk’ü Avcı Kekliği ile Mankurtlaştırmak
3. La Fontaine’den Bir Mankurtluk Hikâyesi
4. Oidipus Kompleksi Mankurtluğundan Kurtulmak
5. Programlanmış Çaresizlik Mankurtluğuna İsyan
6. Mankurtluk, Düşmanına Sarılma Zilletidir.
7. Türk’ü Mankurtlaştırma Operasyonlarından Biri: Ermeniden Özür Dileme Davası
8. Mehmet Rauf’un Bir Hikâyesinin Tahlili ya da Mankurtça Teslimiyet Yerine Şereflice Ölmenin Asaleti
9. Mankurtlaştırmanın Önemli Bir Zemini: Kültür Emperyalizmi
10. Emperyalist Vesayetin Mankurtu
11. Türk’ü, Başbuğlarını İğdiş Ederek Mankurtlaştırmak
12. Zihinsel Emperyalizmin Eğitime Uzanan Kolu
13. Mankurt Türk, Gafil Türk’tür.
14. İçe Dönük Milliyetçilik, Asıl Şimdi!...
15. İdarî Mankurtlaşmaya Milliyetçi Tepki
16. Maymunlaştırılarak Mankurtlaştırılmaya İsyan
17. Sigara, İçki ve Uyuşturucu ile Mankurtlaştırmak
18. Türk Sorunu Aynasında Mankurtlaştırma
19. İki Dil Dayatmasına Mankurtça Teslimiyet
20. Liberal Faşistin Türk’ü Mankurtlaştırma Oyunu
İsteme Adresi: ncetin64@hotmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder